Uzm. Dr. Mor, elde bulunan mikroorganizmaların temizlenmesinin en etkili yolunun su ve sabun ile el yıkama olduğunu belirtti. "Bol suyla ve köpürterek yapılan el yıkama, mekanik temizliği sağlar. Virüslerin ve bakterilerin lipid zarını bozarak kimyasal bir yıkama gerçekleştirir. El yıkamanın süresi de son derece önemlidir. En az 20-30 saniye boyunca bol köpük ve su ile yıkama sonrası tek kullanımlık havlu ile elleri kurutmak, el hijyeninin tamamlanmasını sağlar," diye açıkladı. Ayrıca, kuru ortamlarda bakterilerin üremediğini vurgulayarak, kurutma işleminin de önemli olduğunu ekledi.
Hangi Durumlarda El Yıkanmalı?
Dr. Mor, günlük yaşamda ellerin yıkanması gereken durumları da sıraladı. "Tuvalete girmeden önce ve çıktıktan sonra, yemek yemeden önce ve yedikten sonra, bebeğe bakım vermeden önce ve sonra, dışarıdan eve girdikten sonra, alışveriş yapıldıktan sonra ve toplu ulaşım araçlarını kullandıktan sonra ellerimizi yıkamalıyız. Ayrıca, hastanede hastaya dokunmadan önce ve sonra da el yıkama işlemi gerçekleştirilmelidir," dedi.
Virüslerin Yayılmasını Önleyin
Uzm. Dr. Mor, su ve sabun ile el hijyeninin, bulaşıcı hastalıklardan korunma açısından en temel yöntem olduğunu belirtti. "Ellerimiz, dış dünya ile en fazla etkileşimde bulunan organlarımızdır ve en çok mikroorganizma barındıran bölgelerimizdir. Bu mikroorganizmalar arasında bakteri, virüs, mantar ve parazitler bulunur. Özellikle çocuklar gibi el hijyenine uyum sağlamada zorluk çeken bireyler, bulaşıcı hastalıklara, ishal salgınlarına ve grip gibi salgınların yayılmasına daha yatkındır," dedi.
Eldiven Kullanımında Dikkat
Son olarak, el hijyeninin sağlanmasında yapılan yanlışlara dikkat çeken Uzm. Dr. Mor, eldiven kullanımının yanıltıcı olabileceğini ifade etti. "Eldiven, el hijyenini sağlamaz ve ellerimizi mikroplardan korumaz. Aksine, yanlış bir güven duygusu geliştirerek enfeksiyon hastalıklarının yayılmasına neden olabilir," diyerek halkı bu konuda bilinçli olmaya çağırdı.